NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
عُمَرَ بْنِ
مُحَمَّدِ
بْنِ أَبَانَ
بْنِ صَالِحٍ
الْقُرَشِيُّ
حَدَّثَنَا
عَمْرُو بْنُ
مُحَمَّدٍ
يَعْنِي
الْعَنْقَزِيَّ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
بُدَيْلٍ
بِإِسْنَادِهِ
نَحْوَهُ
قَالَ
فَبَيْنَمَا
هُوَ
مُعْتَكِفٌ
إِذْ كَبَّرَ
النَّاسُ
فَقَالَ مَا
هَذَا يَا
عَبْدَ اللَّهِ
قَالَ سَبْيُ
هَوَازِنَ
أَعْتَقَهُمْ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
قَالَ
وَتِلْكَ
الْجَارِيَةُ
فَأَرْسَلَهَا
مَعَهُمْ
Abdullah b. Ömer b.
Muhammed b. Ebân b. Salih el-Kuraşî Amr b. Muhammed, (yani eI-Ankariy)den; o da
Abdullah b. Büdeyl'den aynı isnad ile önceki (2474.) hadisin benzerini rivayet
etmişlerdir. İbn Ömer (bu rivayette ayrıca) şöyle der:
O (Ömer) i'tikâfta iken
insanlar tekbir getirmeye başladılar, bunun üzerine Ömer (r.a.):
Bu nedir, ya Abdellâh?
dedi. Abdullah;
Hevazin kabilesinin
esirleri. Onları Rasûlullah (s.a.v.) âzad etti de. dedi.
Ömer (r.a.);
Şu câriye varya onlarla
birlikte onu da gönder, dedi.
İzah:
Bu haber önceki hadisin farklı bir
rivayetidir. Ondan fazla olarak
Peygamber (s.a.v.)'in Hevâzin esirlerini salıverdiği ve Hz. Ömer'in bunu
i'tikâfta iken öğrenince oğluna yanındaki cariyesini de serbest bırakmasını
söylediği yer almaktadır. Çünkü Hz. Ömer'in yanındaki cariye de Hevâzin
kabilesinin esirlerinden idi.
Bu rivayette ahkâma
esas teşkil edecek farklı bir şey mevcut değildir.